Önemli Bir Aksesuar: Saat
Zaman bir insanın en büyük yatırımıdır derler. Her birimizin zamanı en kıymetli varlığı ve bu yüzden boşa geçecek bir vakit kişi için bir kayıp anlamına gelmektedir. Tam da bu yüzden evlerimizin, ofislerimizin, kollarımızı süsleyen saatler, gün boyunca her bir yanımızda bizimle beraberler. İnsanoğlu neredeyse kendi varoluşuyla beraber zamanı ölçmeye çalıştı ve hangi zamanda olduğunu anlamak ile uğraştı. Çünkü zamanı yönetebilmek, zamana hükmedebilmek için öncelikli olarak zamanı ölçebilmek gerekiyordu. Bu yüzden zamanı ölçebilmek için tarih içerisinde birçok yöntem denedi ve bu konu da gelişti. Saatin icadı insanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir ve günümüzde geldiğimiz noktada saatler, kusursuz bir şekilde işlemekte ve çalışmaktadır.
Saatin tarihçesine eğer bakacak olursak öncelikli olarak Güneş saati ile karşılaşırız. Güneş saati, saatin icadı ve gelişiminde ilk adımı oluşturur. İcadı milattan önce 4000 yıllara kadar dayanan Güneş saati, Mısır medeniyeti tarafından icat edilmiştir. Bu saat tarla sulanmasının vakitli yapılması, hayvanların yemlenme saatleri gibi günlük rutin işlerin yerine getirilmesinde güneş ışığına duyulan ihtiyaçtan kaynaklı olarak ortaya çıkmıştır. İlk bakışta her ne kadar çok ilkel bir şekilde gözükse de bu saatin icadı o dönemdeki insanlar için büyük önem arz etmiştir. Bu saatte temel olarak güneşin düzenli hareketlerinden faydalanılmıştır. Bu nedenden ötürü de akşam vaktinde tam olarak zamanı ölçebilmek mümkün olamamıştır.
Mısırlıların icadı olan Güneş saatinin doğruluk oranının çok yeterli olmamasından ötürü Antik Yunan ve Romalılar milattan önce 325 yılına kadar olan süreçte daha yüksek doğruluk derecesi olan su saatlerini geliştirmeye çalışmışlardır. Clepsydra yani su saati anlamına gelen mekanizmada su akışı saatin kolunu hareket ettirerek zamanın kolayca ölçülmesine ve saatin alarm olarak da kullanılabilmesine olanak sağladı. İlk su saati Antik Yunan filozofu Plato tarafından yapılmıştır. Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından Persler ve Çinliler de su saatlerini kullanmaya devam etmiştir.
6. yüzyılda Çinliler mum saati kullanmaktaydılar. Bu dönemde başlamış olan tütsü saatleri 13. Yüzyıla kadar olan dönemde yeni saat akımını oluşturmuştur. Çinliler ayrıca Astronomik saatlerin gelişiminde de birçok ilerleme kaydetmişlerdir.
Avrupa’da gemi ticaretinin hızla genişlemesi, açık denizlere yelken açılmaya başlanması gibi durumlar hem güvenilir hem de zamanı doğru bir şekilde gösteren cihazlara yani saatlere sahip olma ihtiyacını bir hayli arttırmıştır. İran’da tasarlanmış olan ve o dönemde oldukça gelişmiş olan güneş saatleri, bu söz konusu ihtiyacı karşılamak amacıyla açık denizlere gitmek isteyen her bir geminin parçası haline gelmiştir. 15. Yüzyıl sonrasında güneş saatleri güvenilir olmaları ve doğru çalışmaları nedeniyle sadece gemilerde değil ayrıca sanayi alanlarında, kiliseler de ve diğer birçok alanda popüler hale gelerek kullanılmaya başlanmıştır.
16. yüzyıla gelindiğinde tarihteki ilk kurmalı saat icat edilmişti ve hemen ardından da mekanik saatler üretilmeye başlamıştı. Her ne kadar o dönemde mekanik saatler çok dakik olamasa da neredeyse iki yüzyıl boyunca insanlar tarafından aksesuar olarak görülüp kullanılmıştır. 1700’lü yıllara gelindiğinde ise saat teknolojisinde devrim olarak görülen sarkaçlı saatler üretilmeye başlamıştır. Günde yalnızca bir saniye şaşan bu saatler o dönemler için harika bir icat olarak görülmüştür. 19. Yüzyıla kadar olan süreçte saatler git gide küçülmüş, tasarımları gelişmiş, birçok saat türü ortaya çıkmış özellikle masa ve duvar saatleri tüm dünyada yaygınlık kazanmıştır. Zamanla kol saatleri de ün kazanmıştır. Birbirinden güzel erkek ve kadın kol saatlerini görmek istemez misiniz? Hepsi burada!
20. yüzyıl ile kuvars osilatörün icadı, atomik saat, quartz saat icatları ve 21. Yüzyıla gelindiğinde ise giyilebilir teknoloji ile özellikle hayatımıza giren akıllı saatler, saat endüstrisinin hızla geliştiği ve zamanı ölçme konusunda kusursuzluğun yakalandığı bir dönem olmuştur.
İlk Kol Saati
Kol saatleri her ne kadar son yüzyılın bir icadı gibi bizlere gelse de aslında ilk defa bir saat ustası olan İsviçreli Abraham-Louis Breguet tarafından 1810 yılında ünlü komutan Napoleon Bonaparte’ın kız kardeşi yani Napoli Kraliçesi Caroline Bonaparte için yapılmıştır. Kol saatleri özellikle erkek modasında piyasada yer alan bir aksesuar olsa da aslında ilk saat bir kadın için yapılmıştır. Özellikle 19. Yüzyılın sonuna gelindiğinde önemli kadın şahsiyetlerin zarif bileklerinde kol saatleri yerini almıştır.
Saat Çeşitleri
Tarih içerisinde icat edilmiş olan saat bulunduğu gibi kalmamış değişmiş, gelişmiş ve böylece birçok saat çeşidi ortaya çıkmıştır. Saatleri beş kategoride toplamak mümkündür. Bunlar ekran çeşidine bağlı saatler, tasarıma bağlı saatler, hareketine bağlı saatler, güç kaynağına bağlı saatler ve işlevselliğine bağlı saatler şeklindedir.
Bu kategorideki saatlere analog, dijital, hibrit, dokunsal ve dokunmatik ekran çeşitleri girmektedir. Bu saatler direk olarak yüzeyden saatin okunabildiği saatlerdir.
Bu kategoride bulunan saatler, saatin sahip olduğu tasarım yani görselliği ile alakalıdır. Saatin günlük kullanım için mi uygun yoksa daha farklı alanlar için mi uygun olduğu kategorize edilir. Genellikle günlük (casual), klasik, moda/trend, lüks şeklinde tasarıma bağlı saatleri sıralayabiliriz.
Saatin hareket etmesini sağlayan yegâne şey saatin sahip olduğu mekanizmadır. Quartz, mekanik otomatik, güneş enerjili, kinetik ve kronometre saatler saate hayat veren yapılar ve hareketine bağlı olarak kategorize ettiğimiz çeşitlerdir.
Saatlerin çalışması için saate güç sağlayan enerji kaynakları türlerine göre sınıflandırılan saat çeşitleridir. Buradaki saatleri güneş enerjili, kuvars, smartwatch, akıllı saatler şeklinde sıralayabiliriz.
Günümüzde saatler yalnızca kollarımızı süsleyip bize zamanı yönetmemizde yardımcı olmuyor çok daha fazlasını sunuyor. Attığımız adım, kalp atışımız, alarm gibi birçok özelliği ile işlevlerine göre sınıflandırmak mümkün. Kronograf, GMT, takvim ve ay evresi, gündüz ve gece göstergesi, dalış, pilot, asker saatleri ve akıllı saatleri işlevselliğine bağlı saatlerde sıralayabiliriz.
- Ekran Çeşidine Bağlı Saat
- Tasarıma Bağlı Saatler
- Hareketine Bağlı Saatler
- Güç Kaynağına Bağlı Saatler
- İşlevselliğine Bağlı Saatler
Kol Saati Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Her şeyde olduğu gibi saat almanın da bir inceliği ve dikkat edilmesi gereken noktaları vardır. Öncelikli olarak saat alırken saatin hiçbir şekilde sert bir köşesinin olmaması önemli bir detaydır. Bunun nedeni bileğimize takmış olduğumuz saati gün içinde yüzümüze götürebiliriz ve saatin köşeli bir yeri olması durumunda bize zarar verebilir. İyi bir işçiliğe sahip, üretim işlemi tam anlamıyla bitmiş bir saatte böyle bir şeyler karşılaşmazsınız. Aldığınız saatin köşelerinin kusursuz bir şekilde yuvarlak olduğuna dikkat edin.
Saatinizin camının safir olması, saatin herhangi bir çizilmeye darbeye karşı dayanaklı kılar. Bu yüzden çizilme karşıtı safir camlar daha avantajlıdır. Ayrıca saatin suya dayanaklı, suda zarar görmeyeceğinden emin olun. Gün içinde ellerinizi yıkarken veya yağmurda ıslanırken veya da herhangi bir saatinizin ıslanabilme ihtimaline karşı suya dayanıklı olması önemli bir detaydır.
Saatin sahip olduğu kayış, satın alırken dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan birisi. Özellikle metale alerjisi olan kişiler için saatin sahip olduğu kayış büyük önem arz ediyor. Kendiniz için en rahat, en doğru kayışı seçtiğinizden emin olun.
Son olarak aldığınız saatin bakımını düzenli olarak gerçekleştirmek gerekiyor. Eğer aldığınız saati uzun zaman kullanmak istiyorsanız, bakımını da yapmanız gerekir. Düzenli aralıklar ile bakımı yapılan saatler hem kalitesini hem de özelliğini koruyarak size daha uzun zaman eşlik edecektir. Ortalama üç ayda bir saatinizi güvendiğiniz bir saat bakım yerine götürebilir ve bakımını yaptırabilirsiniz.
Saat Seçiminde Kasa Çapı
Saat seçimi yaparken önemli olan konulardan birisi saatin kasanın çapıdır. Saatin bileğinize uygunluğu önemli olduğu için saat kasa çapı ölçümünü, ne olduğunu bilmek önemlidir. Saat kasasının boyunu bir kumpas yardımı ile ölçmek mümkün. Kasanın en küçük noktası ile tepe düğmesinin hemen üzerine veya altına kumpası yerleştirerek saatin çapını öğrenmek mümkün. En kolay yol ise aleti 2-8 ya da 4-10 arasından ölçümünü yapmaktır.